Kafamda ne yazacağımı netleştiremedim bir türlü. Daha başından daldan dala atlayacağım belli oldu sanki.
Uyku sorunumuz düzeldi sonunda. Umarım tekrar bozulmaz. Ama anladığım bir şey var Nilsu eline geçen her fırsatı kullanıyor bize karşı. Sadece iki gecede çözüldü hem de. Uyandığında onu kucağıma almayacağını görüp anlaması bu kadarcık sürdü işte ve birden bire saat başı uyanmaları ortadan kaldırdı. Bu iki gece boyunca ben yine uyumadan her uyanışında başucunda bekledim. Ama kucağıma alıp sallamadım. Bunu yapmayacağımı anlattım ona. Ve aslında ikinci geceye bile kalmadı demek daha doğru olur. Mucize bir şekilde ortadan kalktı gece uyanmaları. Sabahları daha mutlu, daha neşeli kalkmaya başladı doğal olarak. Ve tabii ben de…
Yeni eve alışamamasından çok korkuyordum ama hiçbir sorun yaşamadık bu konuda. Taşınır taşınmaz önce onun odasını alıştığı düzende yerleştirdim. Hiçbir yabancılık çekmedi.
Tam bir sokak çocuğu oldu diyebilirim. Hala dışarıdan eve girmek büyük bir sorun. O kadar ağlayıp, bağırıyor ki kapıdan girerken, sanırım tüm komşularımıza rezil oluyoruz. Bir sorun da salıncaktan indirmek. Bütün gün sallanabilir parkta. Balkon için salıncak bile aldık ama nedense aynı ilgiyi göremedi bizim bücürden. Çok yakınımızda bir park olması hem bana, hem Nilsu’ya yaradı. Akşam eve gelir gelmez birlikte parka gidiyoruz. Bu aralar çakıl, kumla birlikte kova, kürek ikilisi de çok revaçta.
Dün itibarıyla 13 aylık oldu benim kızım. Yürümek bir yana nerdeyse koşuyor. Ama düşüşler hala çok kontrolsüz ve ben dibinden ayrılamıyorum bu yüzden. Belki gereksiz bir tedirginlik bilemiyorum ama ben anne olmama rağmen babasından daha rahat olduğumu söyleyebilirim bu konuda. Koşuyor diyorum nerdeyse ama hala yerden kalkmayı öğrenemedi bücür. Çok dalga geçiyoruz bu durumla tabii.
Bana düşkünlüğü son sürat devam ediyor. İş çıkışında babaannesine almaya gittiğimde sevinç çığlıkları atıyor. Gelmeme yakın kapıda hazır bekliyormuş nerdeyse. Sabahları arkamdan ağlama kısmı çok canımı acıtıyor ama. Sevgisini sürekli yüzümü okşayarak gösteriyor.
İstemediği bir şey olduğunda önce kafa sallıyor. Baskılar devam ederse tepinip, göbek atıyor olduğu yerde adeta. Sabahları günlük süte geçtik ve çok sevdi. Zaten devam maması ve süt ürünleri onun için vazgeçilmez bir şey. Yemek konusunda eskisi kadar iştahlı değil. Bu aralar nedense yumurtayı reddetmeye başladı. Sanırım bıktı.
Korktuğunda sarılmayı öğrendi. Eğer kucaktaysa boynumuza, yerdeyse bacaklarımıza. Sarılıp, kafasını bacaklarımızın arasına bir sokuşu var ki inanılmaz sevimli. Taşınma sırasındaki matkap çalışmaları bu açıdan çok eğlenceli oldu. Bazen kalabalıkta yanlış insanların bacaklarına tutunduğu da olabiliyor tabii. Kafasını kaldırıp annesi olmadığını anladığındaki yüz ifadesi çok komik. Ama asıl komik olan insanların yaşadığı şaşkınlık.
Daha bilinçli, daha inatçı, daha kişilikli, daha ısrarcı, daha huysuz ve daha sevimli. Hepsi bir arada nasıl oluyor demeyin, oluyor işte.
Nilsu’dan 1buçuk- 2 ay büyük bir bebek ve annesiyle tanıştık parkta. Takır takır konuşuyor resmen. Anne ve baba olarak biz de erken konuşmuşuz ama bizimkinde tık yok. Anne baba bile yok. Yani var da, yok gibi işte…
Bu arada bu konuda geç kalmış olabiliriz ama dün ilk defa market arabasına binip öyle alışveriş yaptık. Benim için çok kolay oldu, onun için de eğlenceli. Niye daha önce denemedim bilemiyorum.
Bütün günlük koşuşturma içinde dün Lost 5. sezonu tamamen kaçırdığımızı fark ettim. Yuh di mi? Hem de bu kadar zaman geçtikten sonra… İş çıkışı gidip tüm bölümlerin cd’sini aldım. Gece başladık izlemeye. Yalnız tek bölüm. Oysa Nilsu’dan önce Lost, Heroes gibi sevdiğimiz dizilerin gecede 4-5 bölümünü arka arkaya seyrettiğimiz olurdu. Şimdi izlenmesi için sırada bekleyen onlarca film var. Olsun gece yine de çok keyifliydi. Ve Nilsu da sabah… Üstelik çok da sevimli…
13 yorum:
Özlemciğim biliyormusun ben sabah babannesine bıraktıktan sonrta begüme gel kızım dediğimde babannesine sarılıyor :(( Sadece 10 aylıkken 1 gün ağladı pesimden. Beni görünce sevinç çığlıkları oluyor ama :))
Maşallah Nilsu bu aralar kilo9 aldı gibime geliyor Özlem? Ya yanağını okşaması ve sarılması çok hoş, bizimki yapmıyor.. Bir kez yapsa içim eriyecek biliyorum ama doğduğundan beri -balık burcu olmasına rağmen sevgisini pek göstermeyen bir çocuk Arda. Keyfi yerindeyse bi öpüyor o kadarcık.. İmrendim şimdi sana :)
özlemcim, eminim sen de biliyorsun ama ben kendime de sık sık tekrarlayarak hatırlatıyorum. her çocuğun gelişim hızı farklı. eminim nilsu'da o çocuk gibi konuşmasa da o çocuktan daha güzel yürüyordur, daha çabuk iletişim kuruyordur. gibi.:-) bir de 2 ay bebeklerde asırlar(!) kadar uzun fark atıyor bence:-)
bir de uygun zeminide düşmesine izin verin. beril o kadar çok düştü ki anlatamam. düşe düşe nasıl kontrol edeceklerini öğreniyorlar. şimdi nasıl narince çömelip oturduğuna inanamzsın.
lost benim için de vazgeçilmez vir tutkuydu ama izleyeminoyrum ne zamandır:-(c
Güneş sürekli vakit geçirdikleri insanlara ayrı bir düşkünlükleri oluyor sanırım. Ama eminim senin de 1 numara olacağın günler yakındır:)
Burcu bilmem olabilir. Eskisi kadar yemiyor ve daha hareketli ama bilemiyorum. Bir tartayım ben akşam:) Nilsu'nun sevgi gösterileri de çok yeni başladı. Bu yazıyı 10 gün önce yazsam çok farklı şeyler anlatırdım sanırım. Çünkü 1 hafta kadar süren bir tırmalama olayımız vardı. Aslında amaç yine sevmekti ama yumuşak olmayı beceremiyordu.
Zeynep biliyorum tabii ki ama insan şaşırıyor. Aslında şaşırdığım bizimkinden çok o bebek oldu:) Zaman konusunda çok haklısın. Her gün yeni bir şey öğreniyor ve hergün bana yeni bir şey öğretiyor.
Bu düşme konusunda çok doğrusun. Ama sanırım emeklemediği için vücudunu o şekilde kullanmayı beceremiyor bir türlü. Bahçe sizin için büyük kurtarıcı bu anlamda. Ben de ne zaman çim bulsam bırakıyorum istediği gibi düşüp, kalksın diye... Pardon düşüp kalkamasın diye:)
canım nilsunun başkasının bacağına sarıldığında o yüz ifadesini bende merak ettim,yazık kuzum bu kimmm yaaa diyordur... ;)
yerden kalkamak konusunda bizde öleyiz,bakma sadece salonda yerden kendni kalkabiliyor ama en azından nilsu dışarda yürüyor, bizde biliyorsun o açıdan tık yok..
market arabası bizede süpper di önceden şimdi kesinlikle oturmak istemiyor:( salıncak ta öle kesinlikle binmiyor,en azından nilsu salıncak seviyor canım,
öpüyoruz...
her bebek çok farklı. En yakın örnek sana alya.. geç yürüdü ama yürüdü sonnda. Nlsuda konuşacak eninde sonunda takma kafana. zamanı geldiğind eherşeyi çok güzel yapıyorlar sdece uygun zamanın gemesi gerekyor.
lost bende istiyorum izlemek ama senin durumdayım. En son hamileliğin son dönemlerind ezledim 4. sezon ortasna kadar. sonra alya geldi ve kaldı lost...ama iyikide geldi.. beklesin lost artık..
Ne güzel:)Duru hiçbir zaman anneci olmadı.Kim isterse(tanıdık- tanımadık) ona gider,kim kucağına alsa ona sarılır??Tek tesellim Allahtan, "anne nerde" diyince bana bakıyor:)
Biz de karı-koca Lost tutkunuyuz.Keşfettiğimizde 3.sezondaydı.Arkadaştan almıştık bir gecede 4-5bölüm izlerdik.Şimdi malesef Şubat20102u bekliyoruz:(
ah güzelim daha dün yeni adımlarını kutlamıştık.koşmaya başladı hee...
daha nelerine ortak olucaz acaba. inşallah okula yazıldığı günleride birlikte paylaşırız....
Saçları uzuyo nilsunun oleyyy
Yasemin çok şaşkındı emin olabilirsin:)Bizimki bir yere tutunarak da kalkamıyor üstelik...
Esra'cım hiç takmıyorum aslında. Geç de kalabilir, bir anda açılıp bülbül gibi şakıyadabilir. Lost 5. sezon süper gidiyor. Gerçi biraz yavaş gidiyor günde tek bölüm halinde ama olsun.
Bige başlarda Nilsu da çok anneci değildi... 10-11 aydan sonra birden başladı. O da bir şey hem:)
Tuğçe evet ya:) Bi de beni peşinden koşturmasa. İnşallah o günler de gelir... Bizimkinin okullu olduğu, seninkinin ünürversiteli:))) Ay tam anne gibi konuştum:)
Elif sanki biraz ama hala bir fıskiyemiz bile olamıyooooo:(
Yorum Gönder