27 Şubat 2009 Cuma

Bu hangi boyut?

Unutmadan kayıt altına almak istedim yine... Doğumdan hemen sonra bir başka boyutta yaşıyor sanki insan. Ya da en azından ben öyleydim. Babakuş'un "pış pış" hikayesine yakın zamanlar... İlk günler veya haftalar yani... 2 saatte bir uyanıp emziriyorum küçük misafirimizi. Uykusuzluktan geberiyorum ama emzirirken uyurum ve bebeğim nefessiz kalır paranoyasıyla insanüstü bir çaba veriyorum. Babakuş da kendince destek oluyor bana. Gözlerini açıyor, bana bakıyor, önce biri sonra öteki kapanıyor usulca... Ara ara koluma dokunuyor "burdayım, merak etme yanındayım" edasıyla:))) Bense bu insan üstü çaba sırasında boyut değitiriyorum sürekli. Uykudayken uyanık, uyanıkken uyuyor sanıyorum kendimi. Nasıl oluyor diye sormayın onu ben de bilmiyorum. Emziriyorum, beşiğe yatırıyorum, uyuyorum sonra korkuyla uyanıyorum. Ben en son emzirme kısmında kalmışım. Eeee kim kalktı, beşiğe koydu ve tekrar yatağa döndü. Orası yok işte... Kopuk... Her seferinde beşiğe bakıyorum, bebeğimi görüyorum ve belli belirsiz gülümsüyorum. Gözlerim kendiliğinden kapanırken bir de oh çekiyorum içimden...

Ama bir gün bu senaryoda bir sapma yaşandı en korkulusundan. Hatırladığım en son şey minik bebeğimi emzirdiğimdi. Gözlerimi açtığımda kendimi sırt üstü yatar, üstümde Nilsu'yu yatar, onun üstünde de nerdeyse ağzıma kadar yorganı yatar buldum. Elimi göğsüme attım karanlıkta. Bebeğim oradaydı ve hiç kıpırdamıyordu. İçimde tarifsiz bir acı, başımadan dökülen kaynar sular eşliğinde yataktan fırladım "Hayır" diyerek. Babakuş'un gözleri de açıldı faltaşı gibi... Anlamaya çalışır, şaşkın gözlerle bana baktı. Gülümseyerek "Yok bir şey sen uyu" dedim. Benim her daim söz dinleyen kocişim derhal başını koydu yastığa... Bense beşiğinde mışıl mışıl uyuyan bebeğime bakarak gülmeye devam ettim bir süre daha.

İnsan kocasının kolunu nasıl bebek sanabilir ki????

9 yorum:

ELİF dedi ki...

aaa nasıl heyecanlı bi şekilde anlatmışsın yaaa:)))

mine dedi ki...

sanki beni anlatmıssınız ...ilk zamanlarda bende böyleydim...bi bakardım emzirip yerine koymusum ama hatırlamıyorum ne zaman koydugumu ..emzirirken uyuyakalırdım...korkuyla uyanırdım sımdı alıstım artık gece uyanmalarada..annelik işte..

Gökşen dedi ki...

Çok benzer bir şeyi ben de yaşamıştım, ki sanırım tüm taze anneler yaşıyordur. Yazını okuyunca o günleri hatırladım, insan nasıl da unutuyor, zaten unutulmasa herhalde kimse ikinciye cesaret edemezdi diye düşünüyorum :)

eviminnuru dedi ki...

uykusuzluktan gülüm uykusuzluktan

Sen Gelince dedi ki...

Elif, anlatabilmiş miyim? Belki yaşadığımın yanında az bile:)

Ceylin'in sevgili annesi, sanırım herkes yaşıyor benzer şeyleri... Garip bir şey bu annelik işte:)

Gökşen, aslında unuttuğumuz o kadar şey var ki:) Doğrusun çok kişiden duydum bunu. Unutmadan yazabildiğim bir kaç olaydan biri bu da:)

Eviminnuru, hem de nasıl bir uykusuzluk:) Şimdi o gücü ve enerjiyi nasıl bulduğuma şaşıyorum...

Adsız dedi ki...

Yüzümde bir tebessümle okudum yazını, aslında not almak lazım dedim bu yaşananları çok ileride daha da anlamlı daha da güzel olacak unutulduğunda okunup hatırlanacak an lar :)
Sevgiler.

Sen Gelince dedi ki...

Güneş çok haklısın da ben çoğunu yazamadan unuttum sayılır. Belkibu bloğu daha önce açsaydım daha fazla şeyi kayıt altına alabilirdim:)

Anne İş'te dedi ki...

AHHHH ,AHHHH ÖYLE BİR SANIR Kİ:))))
SENARYOYU BİR DE ŞÖYLE YAZ;BEBEK BEŞİKTE,BABA DA EN DERİN UYKUSUNDA ADAMI GECENİN YARISI HEM DE 3 KERE SARSARAK UYANDIRIYORSUN VE DİYORSUN Kİ;SIKI TUTUN,DÜŞECEKSİN!!!!

YANİ ANLADIM SENİ:)))EŞEKTEN DÜŞENİN HALİNİ YİNE EŞEKTEN DÜŞEN ANLAR....

çOK GÜLDÜM BU ARADA VE SADECE RÜYA OLMASI DA AYRICA KEYİF VERDİ.

sEVGİ VE SELAMLA...

Sen Gelince dedi ki...

Dijle o ne öyle ya:)))) Sıkı tutun düşeceksin ha:))) Çok güldüm... Bunu mutlaka daha ayrıtılı anlatmalısın:) Bu arada keşke rüya olsaydı... Benimkine yürek hoplatan sanrı diyorlar:))) Adını da taze anne sanrısı koydum:)