
Gümüldür'e dedesiyle birlikte arabayla gitmiştik. Dönüşte uçakla döneriz diye kendi arabamızı Ankara'da bırakmıştık. İzmir'den tam uçağa bindiğimizde korktuğum başıma geldi. Ben olasılıkları düşünerek cam kenarına otumuştum. Yanımıza bir de battaniye almıştık. Huysuzlanınca battaniyeyle kapatıp emzirecektim. Uçak tam olarak kalkıncaya kadar bebek kemeri ile bana bağlı olası gerekiyordu ve o süre boyunca emzirmem mümkün değildi. Ama Nilsu sabredemedi. Daha uçak hareket bile etmeden çığlık çığlığa ağlamaya başladı. Bir türlü sakinleştiremedim. Herkes bize bakıyordu. Ne olur ne olmaz diyerek yanımda bir emzik bulunduruyordum. Zar zor çantadan çıkardım. Tabii her zamanki gibi itti. Israrla ağzında tuttum. Ben ısrar ettikçe o daha çok ağladı. Sonra yine garip şekilde cok cok çekmeye başladı. Tüm yolculuk boyunca ve hava alanından eve gelinceye kadar inanılmaz bir keyifle emdi. Gece memesiyle uyudu. Bu kez 3 gün devam etti. 3 günün sonunda bir kez daha öğürerek itmeye başladı. Bir ay sonra yeniden hayal kırıklığı yaşamıştım işte...
Nilsu bu! İkizler burcunun özelliği mi, yoksa benim kızıma has bir davranış mı bilinmez. Ama bildiğim bir şey var Nilsu her zaman şaşırtabilir... Yine de elimde emziğiyle çekilmiş bir kaç resim kaldı.
2 yorum:
merhaba,
bi blogtan diğerine bakınırken gördüm sizi de. bu emzik olayı çok ilginç. ben hiç istemeyerek verdim kızıma emziği. bırakamamasından çok korkuorum çünkü. bi de alışınca gece uykusunda düşürdüğünde basıoyo çığlığı. artık gözüm kapalı, uzanıorum beşiğe, emziği alır almaz susuyor. biz de buralardayız, bekleriz :)
Merhaba... Aslında bir de üçüncüsü var bu emzik hikayesinin. Yazmaya fırsat bulamadım. Bir ara kaydı yenileyeceğim. 5 buçuk aylıkken tekrar aldı. Ve tabii ki sadece 2 gün sürdü. Gece uyandığında sallamak zorunda kalmadım defalarca... Her seferinde emziği verdim. Ama 1 geceydi yalnızca. İkinci gece 2.30'dan sonra bitti... Bundan sonra da almaz heralde:)
Yorum Gönder