25 Kasım 2008 Salı

Eskişehir yolları

Beşiğe uyanıkken yatırmak mümkün değil. Yaygarayı koparıyor... Ama uyuduktan sonra yatırınca uzun süre uyanmıyor. Böylece gündüz uykuları düzene girdi. Saat 10'dan 2'ye kadar uyuyor. Böylece ben de eve ve kendime vakit ayırabiliyorum. Ama akşamları alışmasın diye normal beşiğinde yatırıyorum. Anneannesi Eskişehir'e dönünce biz de arkasından soluğu Eskişehir'de almaya karar verdik. Aslında önceden planlanmış bir şeydi. Hem ben yalnız kalmamış olacaktım, hem bu süre ailemle birlikte geçirmek için bulunmaz bir fırsattı, hem de annemlerin evi Nilsu ve benim içinbir takım avantajlara sahipti. Sosyal tesisler, havuz, bahçe, gezinti alanları falan. Babamız bu durumdan pek hoşnut olmasa da, Nilsu gibi bir bebekle yalnız baş etmenin ne kadar zor olduğunu bildiği için ses çıkarmadı. Zaten cuma gelip, pazartesi dönüyordu. Uzun süredir dört duvar arasında kalmaktan sıkılmıştım. Nilsu uyurken havuza gidiyordum. Uyanınca annem cepten çaldırıyordu hemen yukarı emzirmeye koşuyordum. Akşam üstü gezintiye çıkıyorduk birlikte. Bu arada Eskişehir'de aile dostu bir doktorun önerdiği Om-x adlı bitkisel şurup gaz problemimize çok iyi geldi. Ayrıca gece uykularımız da çok güzel oturdu. Korkumdan kimseye söyleyemiyorum ama 22.00- 22.30 gibi yatıyor ve sabah 7'ye kadar kesintisiz uyuyor. Sonra emziriyorum 1- 1 buçuk saat daha uyuyor. Mucize gibi bir şey bu:) Ama gündüz huysuzluklarımız ve ağlmalarımız küçük bir farkla devam ediyor.

Hiç yorum yok: