28 Temmuz 2010 Çarşamba

Bir küçük cimcime

Önce burdaydık...


Şimdi burada...


Sabah daha gün ışımadan çıktık yola… Hem günden kazanmak, hem de yolun ilk birkaç saatini Nilsu’nun uyku saatine denk getirmek için… Ama koltuğuna oturturken uyandı ve yeniden dalması 1 saati buldu. Çok kolay bir yoldu yine de. İkiye bölüp, 1 gün bir yakınımızın çiftliğinde konaklamamız durumu daha da kolaylaştırdı.

Ama… Ama… Bu “ama”lara hep hazır olmak gerek de mi? İnsanlara karşı fazlasıyla sıcak olan kızımda son 1 aydır mesafeli davranışlar zaten dikkatimizi çekiyordu. Ancak bu son günlerde uç sınırlara ulaştı… Ötesi, babacı kızımda inanılmaz bir anne düşkünlüğü başladı ki öyle böyle değil… Anne giydirsin, anne versin, anne uyutsun, anne kucağına alsın… Bir de bunların dışında anne yanımdan hiç ayrılmasın… Annem, babam, kardeşim, kuzenlerim hep bir aradayız diye sevinirken yapışık ikizimden fırsat buldukça nefes almaya çalışıyorum…

Geçen yazdan bu zamana iyi kötü çok değişiklik var. Peşinde koşmak zorunda değiliz… Geçen seneki gibi bodoslama denize dalmıyor… Kıyıda uzun süre ve temkinli bir şekilde oynuyor… Gitme uyarısında bulunduğumuz yerlere kesinlikle gitmiyor… Ama sürekli iç içe olduğumuz insanlara da gitmiyor… Tek başına oynuyor ama benim görüş alanından çıkmama asla katlanamıyor… Daha güzel uyuyor, daha geç kalkıyor ama uyandıktan sonra yanımda olmamı istiyor… Halbuki geçen yaz anneme satar, sabah keyfi yapardık… Bu duruma anneanne ve dede de çok üzülüyor tabii… Bütün kış bunun hayalini kur ve torunun yüzüne bile bakmasın…Üstelik öncesinde bu kadar düşkünken… Ha bir de inanılmaz bir iştahsızlık var… Çubuk krakeri bile binbir nazla yediğini söylersem herhalde yeterince açıklayıcı olur…

Bu yaz uyku konusunda çok rahat davranıyorum… Gündüz de, gece de bir iki saat ileriye kaydı… Dün gece ilk defa bir şov izledi… Afrikalı bir grubun etnik yanı ağır basan akrobasi şovu… Tam tam müzikler, havada taklalar atan adamlar, ordan burdan çıkan alevler… Neredeyse bir saat pür dikkat ve gözlerini kırpmadan izledi, herkesle birlikte coşkuyla alkışladı…

Ve konuşma… Birkaç günde nasıl bu kadar gelişebilir? Öyle karmaşık cümleler değil ama ama bıcır bıcır… Hikaye anlatıyor uzun uzun, arada virgül ve noktalar olsa da… Dün çişini yaptırırken başladı anlatmaya… “Düştüm, kolum uf oldu. Hayıy düşmedim, kaydım sadece. Kuma bastım. Ayağım kum oydu. Temizledim, yüyüdüm.”

Ha bir de olumsuzluk yüklediği kelimelerin söylenişi evlere şenlik… “Yapmaycam”, “koşamayom”, “yemeycem”… Tabii bu aralar olumsuz kelimelerin ne sıklıkla söylendiğini belirtmeme bile gerek yok… İki yaş krizi diye bir şey var mı, yok mu ben bilemem… Ama umarım vardır ve şu an yaşadığımız budur… Yoksa benim vay halime!..

13 yorum:

İkizBebek dedi ki...

resimler çok güzel, tatil her zaman çocuklara iyi gelir :).

sevgiler.

AYÇA dedi ki...

Su ne kadar Berrak öyle... Bir an da Deniz'de olmak istedim.
Valla maşallah nilsu ya... Ne güzel dillenmis. Demir'de Kuşadası'nda bana kök sokturdu. 1 sn yanımdan ayrılmadı. Zor bir durum anlıyorum. İyi tatiller canım.

ELİF dedi ki...

özlem dönmeyi düşünüyo musunuz şekerim siz?:)) Bu arada sıcaklardan dolayı çocuklar bişey yiyemiyolar, geçici bence...

Burcu dedi ki...

Özlemcim bir de bizde gidek, gelek, yapak kelimeleri vardı, düzeltinceye kadar göbeğim çatladı :) Yerim o nazlı, asi, yabani prensesi. İnşallah hemen alışır başkalarına sen de rahat edersin. İyi tatiller..

Burcu.. dedi ki...

Son fotodaki popo tam ısırmalık :))O yanlara kaymış bikiniden görünen beyaz yerlere bittim :))

Anne İş'te dedi ki...

ama ben dayanamaycam;bir yakalasam ham yapacam,ham:)))

Özlem'cim;keyifli,neşeli bir tatil diliyorum

Itır dedi ki...

Anneye yapışıklık, iştahsızlık dönemsel bence..geçici..bizde de var..Yabaniliği bilemiycem, bizde her daim vardı zaten :)
Bikiniden çıkan minik elmalar çok şirin..İyi tatiller ;)

senem dedi ki...

Resimler yine çok güzel. Aynı inatçılık, anneye aşırı düşkünlük bizde de var malesef Özlem. Üstelik Neva daha önce bana hiç böyle düşkün olmamıştı, bazen zorlanıyorum. Dil gelişimleri insanın dudağını uçuklatıyor. Yapamayom, alamayom bizde de aynı :)) Çok öp o tatlı cimcimeyi.

tuğçeadaş dedi ki...

Büyüyo annesiiii :) O popuşu yerim ayrıca :)

Deniz dedi ki...

nil'sulu' hayat :)

Güneş Akay dedi ki...

İyi Tatiller :=)

Sibelbek dedi ki...

Özlemcim bir süredir beraber olduğunuz için büyük ihtimalle bu düşkünlük. işe gitmeyip, sürekli yanında olmanın kendince tadını çıkarıyor. büyük ihtimalle onu ananeye bırakıp keyif yapabileceğinizi de tahmin ediyor ve o yüzden de kimseye yüz vermiyor... canım yaaa! annesiyle olmak istiyor işte bücüüürrr :)

Sermin dedi ki...

gecen seneye gore duygusal olarak oldukca buyuk bır yol kattetiği için bu sene çalışan anneyi yanında yakalayınca bırakmak istemiyor doğal olarak. utanma 2 yaş civarında ağır basar yine aynı sebepten. duygusal gelişim! biraz rahatlamış geldin bana. uykuları falan düzene girmiş. yemeyi kafana takma. sıcaktandır. şu ara biz de hiç yemiyoruz. benim bile canım istemezken ondan yemesini beklemek haksızlık gibi geliyor bazen. size iyi tatiller. sen bana özenmiştin ya :) şimdi de benim tatile gidesim geldi :)