3 Mayıs 2010 Pazartesi

Mim 2- Tespitler

Zeynep “Yaz bakalım tespitlerini” demiş… Bunlar benim kendim ve çevremdeki anneler üzerindeki gözlemlerim… Hiçbir bilimsel değeri olmamakla birlikte doğruluğu tarafımca test edilmiş deneyimlerdir…

Çocuğun mizacı ile hamilelik sürecinin nasıl geçtiği arasındaki bağlantı koca bir yalan… Stresten, gerginlikten uzak, her anın tadını çıkardığım süper bir hamilelik dönemi yaşamamış olmama rağmen kızım çok gergin bir bebekti… Her anını ağlayarak geçiren ve stres topuna dönen bir arkadaşım ise olabilecek en sakin bebeği doğurdu… Ve bunun örneklerini çokça duydum…

Hamilelik göbeği ve ne yediğin, içtiğinle cinsiyet arasındaki bağlantı da koca bir yalan… Bütün hamileliğim boyuncu sokaktaki insan bile “Erkek di mi” diye sordu… Yetinmediler, kız olduğunu söylediğimde hep doktorun yanlış baktığını iddia ettiler… Yani o derece sivriydi karnım…

Her bebek bir anlamda birbirine çok benzese de, aslında her biri birbirinden çok farklı… Geçenlerde nerde okuduğumu hatırlamıyorum ama her bebek ayrı bir dildir, bir bebeği tanımak yeni bir dil öğrenmeye benzer tanımlamasını çok beğenmiştim… Eminim ikinci bir bebeğim olsa onun da kızımdan ne kadar farklı olduğunu göreceğim… Bu yüzden çocuklarını en iyi anneler tanır ve bebekler için tek doğru yoktur diyorum…

Annelik sonu olmayan bir vicdan karmaşası… Kendinizi sorgulamak ve büyük olasılıkla yargılamak için mutlaka bir sebebiniz olacaktır…

Her bebeğin kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğini bilseler bile, çocuğunu akranlarıyla kıyaslamaktan alıkoyamıyor anneler kendini… Eğer ortalamanın üstünde bir gelişim gösteriyorsa gurur, ortalamanın altında bir gelişim gösteriyorsa endişe dikkat çekiyor…

Çok kısa süre emzirebilmiş anneler, elinden geleni yapmış olsa bile içinde bunun suçluğunu mutlaka taşıyor… Çok uzun süre emziren annelerde ise çocuğun meme bağımlılığının önüne geçen bir emzirme bağımlılığı oluşuyor…

Hülya’nın uyku konusundaki tespitine tamamen katılıyorum… Uyuyan bebek ayakta sallansa da deliksiz uyuyor, uyku problemi olan bebek denediğin her şeye rağmen bildiğini okuyor… Ki bu iki durum kendi bebeğim ve çevremdeki diğer bebekler üzerinde defalarca tecrübe edilmiştir.

Anneler özellikle eş, dost, akraba ortamlarında maalesef kendi doğrularını uygulamada başarısız kalıyor… Mutlaka sizin yerinize karar veren ve uygulayan ya da sizi aşırı kuralcı olmakla suçlayan birileri mutlaka çıkıyor…

Rahat annelerin çocukları da daha rahat, daha sorunsuz hatta belki daha mutlu oluyor… Annelik ve çocukla ilgili bir tek kitap okumayan, blog tutmayan, internette araştırma yapmayan, kurallar koymayan, içinden geldiği gibi ya da bildiği gibi davranan ve benim asla yapmam dediğim şeyleri yapan tanıdıklarım var… Ama çocukları çok sakin, huzurlu ve mutlu… Üstelik bunu yapan pek çok anneni çocuğundan daha az akıllı değil…

Normal kilonun üstünde giden her çocuk için obezite sorunu var diye endişelenmek yersizmiş… Doktorumuzun birçok kez söylediği gibi 1 yaştan sonra pek çok çocukta iştah azalır ve başka şeyler öne çıktığı için kilo normale dönermiş… Şimdi yedirmek için uğraşıyorum…

Ve son olarak Zeynep’in dediği ve pek çoklarının da katıldığı gibi çalışmayan annelerin (eğer bir yardımcıları yoksa) işi çalışan annelerden daha zor… Evden bir süreliğine uzaklaşmak, arkadaşlarınla öğle arasında “ ay çocuğum dur, yapma, etme” demeden yemek yiyebilmek, bir kahve içebilmek ve iki çift laf edebilmek anneye büyük bir artı olarak dönüyor… Çalışan anneler içinse en büyük sorun vicdan muhasebeleri ve zaman yönetimi…

Bunu da Güneş ve Melike’ye paslıyorum…

9 yorum:

Sibelbek dedi ki...

ne kadar doğru tespitler! özellikle de akrabaların yanında senin doğrularının sökmeyişi! :)

Anne İş'te dedi ki...

Annelik zor zanaat..

Adsız dedi ki...

vicdan muhasebesi olayı süper tespit.. bende sürekli vicdan azabı var.. dün çeneyi patlattı, kesin benim yüzünden diyorum.. evi süpürüyordum çünkü.. halbuki bırak işi değil mi.. offf offf.. bence çalışan anne olmak en zoru..

Sen Gelince dedi ki...

Sibel teşekkürler... Maalesef:)

Dijle kesinlikle:)

Itır dedi ki...

Hamilelik göbeği ile ilgili tespitlerimiz aynıymış, bende yazdım geçen gün :)

Tespitlerinden en çok rahat anne= rahat çocuğu okurken "hah işte! " dedim..Benim aklıma gelmemişti ama kesin benimde tespitlerim bu yöndedir..fena tespit ederim :)

SERRA dedi ki...

tespitlerin çok yerinde ,uyuyan çocuk nerede olsa uyur ,bana da hep oğlan dediler:))

merve dedi ki...

hepsine de aynen katılıyorum.anne akrabaların yanında ne yaparsa yapsın,kimisine göre çok rahat,kimisine göre çok kuralcı.
her çocuğun mizacı kendine has ve farklı,kesinlikle...
ve annelerin vicdanı hep "acaba"larla rahatsız...
sevgiler...

Seda dedi ki...

tüm tespitlerinize katılıyorum...rahat annelerin çocukları deliksiz uyuyor bir de sanki, ben de eşim de titiziz, hep zor şeyler bizi bulmuştur hayatta okul, iş vs. çocuk da uyumuyor şimdi:) napıyım böyle geliyor bana:)bir de çalışan anneyim, kesinlikle evdeyken daha zordu herşey ama bunun da vicdan ve sürekli "acaba yetiyor muyum" hissi çoook kötü, oğlum bana sarılınca (yeni başladı böyle birşeye de:) "sürekli onunla olamasam da demekki beni seviyor" diye bile düşünüyorum, çalışan anne hep bunun tereddütünü yaşar mı acaba?

Seda dedi ki...

tüm tespitlerinize katılıyorum...rahat annelerin çocukları deliksiz uyuyor bir de sanki, ben de eşim de titiziz, hep zor şeyler bizi bulmuştur hayatta okul, iş vs. çocuk da uyumuyor şimdi:) napıyım böyle geliyor bana:)bir de çalışan anneyim, kesinlikle evdeyken daha zordu herşey ama bunun da vicdan ve sürekli "acaba yetiyor muyum" hissi çoook kötü, oğlum bana sarılınca (yeni başladı böyle birşeye de:) "sürekli onunla olamasam da demekki beni seviyor" diye bile düşünüyorum, çalışan anne hep bunun tereddütünü yaşar mı acaba?