4 Haziran 2010 Cuma

Kısa günden geriye kalanlar


Zaman gerçekten hızlı mı akıyor artık eskiye göre? Hani NASA’dan bir bilim adamı geçtiğimiz aylarda Şili'de meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depremin, dünyanın kendi etrafındaki dönüş süresini, yani bir günü kısalttığını iddia etmişti ya… Bilim adamları iddia ettiği için sormuyorum… Uzunca zamandır böyle düşünüyorum… Gün, nasıl geçiyor, gece nasıl bitiyor, nasıl bir anda haftasonu geliyor anlamıyorum bile… Bak bugün Cuma olmuş bile… Ben daha dün pazartesi sendromu yaşamamış mıydım… Yalan! Nilsu’dan beri pazartesi sendromu yaşamıyorum… Cumartesi- pazarların artık aynı saatte kalktığım için…

Hayır sinir bozucu olan ben daha var nasıl olsa diye sallarken, hata sonu çoktan kapıyı çalmış oluyor ama ben hala bir plan yapmamış oluyor… Yaz çok kısa… 3 ay desiniz 4 hafta sonundan toplamda 12 hafta sonu… Yılda var 52 hafta… Öyleydi di mi? Tabii bir de günün yetmiyor olması var… Yapmam gereken çok şey var da, ben yapana kadar gün çoktan sona ermiş oluyor…

Sevgili kocam kendini iyice kaptırdı işine… Yüzünü gören cennetlik bu aralar… Yatmadan yatmaya geliyor desem yeridir son bir iki haftadır… Doğal olarak tüm yük benim üstümde son zamanlarda… O olmayınca doğru düzgün yemek yemiyorum, eh bu da iyi tarafı oldu benim için…

Ve Nilsu… Bizim bücür eve iyice hükmeder oldu… Bu kadar huysuzluğa rağmen nasıl bu kadar sevimli olabiliyor bilmiyorum… Sanki korkularımız biraz azalmaya başladı… Bitmedi ama eskisi kadar sık duymuyoruz… Kaka olayı yeniden tuvalete döndü… Dün sabah uyandı karnım ağrıyor diye… “Aaa… Kakamızı karnımızın içinde tuttuğumuz için olabilir, hadi tuvalete gidip karnımızın dışına çıkaralım” dedin… Sevinçle kabul etti… 15 dakika oturduk en az o klozetin üstünde… Sonuç? Yaptık ve tabii ki ben işe geç kaldım… Karın ağrısının geçmesi onu iyice şevke getirdi… Çişini de söylüyor bazen… Dün babannesi bütün gün bez bağlamamış mesela… Diyorum ki bu hafta sonu tam olarak başlasak mı acaba? Bu durumda hiç dışarı çıkmamamız mı gerekiyor?

Kitaplara karşı ilgisin kaybetti bu aralar… Çok üzülüyorum, umarım toparlarız… Yeni ilgisi doğum gününde gelen bebeği… Çok düşkün değildi bebeklere bizim bücür… O daha çok afacanlık peşinde olduğu için… Yine de balkondan aşağı atmayı ihmal etmedi… Bu günlerde kapıcımız sürekli eli kolu dolu geliyor bize zaten…

Parkta merdiven olmayan eğimli demirlerden tırmanmaya başladı artık kaydırağa çıkarken… Ne güzel anlattım, ben bile anlamadım… Toz, toprak içinde dönüyoruz eve… Bildiğiniz gibi değil… Olaya kova kürek oyunları da dahil olduğu için… O kova dolduruluyor ve aynen üstünden boca ediliyor… Döner dönmez hızla banyoya… İyi oldu aslında… Eve dönüş için banyo teklifleriyle kandırmaya çalışıyorum… O bile yemiyor ya çoğu zaman…

Bizim parkta artık herkes birbirini tanıyor… Çocuklar arkadaşlık ederken, anneler de yarenlik peşinde… Ben mi? Ben tabii ki sadece ve sadece Nilsu’nun peşindeyim… Hem çocuklarla arkadaşlık etmek daha çok hoşuma gidiyor… Ablaları var… Bazen elele tutuşup kaydırağa birlikte çıkıyorlar ve birbirlerine tutunarak kayıyorlar… Çok hoşlanıyor bizimki bundan… Kendi yaşıtlarıyla değil ama ablalarıyla gerçekten iyi anlaşıyor… Kaydırağın tepesinde üç-üç buçuk yaşlarında bir erkek çocuğu… Kaymıyor, kaydırmıyor da kimseyi… Uyardıklarında o da karşılık veriyor… Ablalardan biri daha büyük… “Büyüklerinle saygılı konuşmalısın, tamam mı” diyor… Ve bizim bücür nerdeyse eli belinde çocuğa “Çekil” diye bağırıyor, her seferinde sesini biraz daha yükselterek… Bu sefer çocuk bir ton laf sayıyor kızıma… O kadar küçük ki, bizimkinin söylediklerinin çoğunu algılayamayacak kadar küçük, kendisinden bile küçük olduğunun farkında değil… Ya belki de ben aslında kızımın hepsini algılayacak kadar büyüdüğünün farkında değilim… Hiç karışmıyorum, müdahale etmiyorum… Sadece gözlemliyorum ve çok eğleniyorum… Bir çocuğun büyüyüşüne tanıklık etmek ne kadar keyifli…

14 yorum:

Sibelbek dedi ki...

parktaki haliniz gözümde canlandı desem....
ve evet, zaman hızlandı gerçekten, çok çabuk geçiyor, çok...

Güneş Akay dedi ki...

Tuvalet eğitimine başlayınca hiç bez bağlamamak gerekiyor diyorlar, ben yuvaya sordum, biz bağlayarak alıştırıyoruz burada dediler???
ve evet zaman yetmiyorr...
Tek dileğim çalışma saatlerin kısalması daha erken çıkabilmek..

Adsız dedi ki...

okadar güzel ve masumki

Burcu dedi ki...

Tersine son 2 hafta da bana öyle uzun geldi ki... Bitmek bitmedi... Park halinizi harika anlatmışsın film gibi gözümde canlandı resmen.. Tuvalet eğitimine bence çok hazır Nilsu, 1 ayınızı bulmaz derim. Başlarsan da illa eve kapanmaya gerek yok. Yanında 2-3 adet kulot ve pantolon-etek taşırsın, 15 dakikada bir tutarsın tuvalet yapmaya bence problem olmaz..

AYÇA dedi ki...

Evet ya zaman çok hızlı geçiyor, ben hala salida kaldım :) yazını okuyunca bugün cuma geldi. Eskiden Cuma olunca icimi heyecan sarardi büyüyünce hev anımızı telaş kapladı değil mı :)

esime resimlerini gosterdim umarım heveslenir :)

Mlke_Btkn dedi ki...

Vallahi bizimkide sürekli çocuklarla bir kapışma halinde olduğu için hiç yadırgamadım :)

Büyüyorlar da biz de arada kaynıyoruz işte, sinirlerimi aldırmak zorunda kalicimm yakında :P olamayack böyle çünkü :)

Sabr sabr, taş olsa çatlardı be yaa :P :)

Şaka bir tarafa, güzel şey annelik be dimi Özlem'im ;)

Burcu Çalışkan dedi ki...

bu nasıl bir kare böyle içimi ısıttı resmen :))

Sen Gelince dedi ki...

Sibel çok komik bu çocuklar ya:) Çok hem de çok hızlı...

Güneş ben henüz başlamadım o yüzden bağlıyoruz... Sanki bağlamamak daha mantıklı ama şu an kendi kendine oluyor gibi her şey:) Erken çıkabilmek hiç fena olmazdı:)

Betül çok teşekkür ederim:) Hepsi öyleler:)

Burcu hastalık yüzündense onları saymıyoruz... Bence de hazır... Benim tek derdim gece ne yapacağıma karar vermek... Tek seferde mi, aşamalı mı?

Ayça iyi mi, oldu kötü mü bilemiyeceğim cumanın sana getirmem ama şu bir gerçek ki hayatımızın ÇÖ ve ÇS diye ikiye ayrılıyor... Çocuklardan önce ve çocuklardan sonra yani:)

Melike Batıhan'la Nilsu bir araya gelse ne olur çok merak ediyorum... Acaba hangisi diğerinin hakkından gelir? Güzel olmaz mı arkadaşım:)

Burcu'cum teşekkür ederim... Bunu senden duymuş olmak da benim içimi ısıttı:)

Sermin dedi ki...

ozlemcım daha once dedım mı bılmıyorum 2 yas hatta 1.5 yas sonrası korkular artıs gosterır. Zamanla zalır dert etme. Bence basla artık tamamen at bezı. Ilk 1 hft hep evdeydık sonra yanına bır adaptor al gıt nereye gıdeceksen. Su 12 hafta sonu heesabını hıc yapmamıstım. Boyle sayınca cok az gelıyor yafu.

sib dedi ki...

fotoya hassta oldum:)

kareler nefis:) yazılar-kelimeler-cumleler:) cidden bloglarda (en son 6 ay evveldi baktıgımda hersey cok degismis:)) artık goremiyorum bunca ozen, bizimkiler dısında:))

zaman hicbirzaman ytmeyecek cunku her an kıymetli bizde ve dolu dolu:) hayıflanmamak gerekiyor

sevgiyle ve hasretle..

Anne İş'te dedi ki...

Özlem'cim ben de zamanla bozdum diyordum rahatladım,gayet bilimsel bir açıklaması varmış:)))

Şak bir yana ben de yetememekten şikayetçiydim..Şimdiler de hayır demeyi öğrenmeye çalışıyorum.Benim problemim de işe yaradı.Sen de bir gözden geçirsen eminim bulacaksın angaryalarını:)))


Kitaplara ilgi bizde de değişiyor..Şimdiler de daha çok kendi formatladığı oyunlar oynuyor Ezel de.

Tuvalet olayında bir açıp bir kapamak kafasını karıştırmaz mı??Daha işe girişmemiş tembel bir anne olarak naçizane düşüncem kafası karışabilir gibi geliyor bana.


Tatil dönüşü başlayınca göreceğim ben de ama bakalım:))))

Park konusunda hemfikirim:))

Ve Nilsu var ya...İzle...Halleder:))

Ve o ayakçıkları gel de...

Sen Gelince dedi ki...

Sermin'cim daha önce konuşmadık ama sanki azalıyor gibi... Bu hafta biraz yoğunum ama kesin başlıyorum önümüzdeki hafta en geç:)

Sibel'cim çok teşekkürler hepsi için ayrı ayrı... Herkes zamandan dertli... Asıl biz özledik sizi... Ara ara ses verin lütfen... Öpüyorum kocaman:)

Dijle'cim ben de bozacaktım neredeyse... Tavsiyeni dikkate alacağım:) Tuvalet olayını açıp kapamıyoruz... Ben hiç başlamadım... O birden bire sadece kakasını söylemeye başladı ve tuvalete yapmak istedi... Kendiliğinden... Sonra birden bire vazgeçti yine kendiliğinden... Şimdi tekrar söylemeye başladı... Yoksa biz henüz bezi atmış ve duruma el atmış değiliz:)

ZeyNes dedi ki...

Özlemcim 15 gün kadar oluyor bezi çıkaralı.Evde olduğum için haftasonuna denk getirdim,ilk 2 gün bahçeye vs. dışında çok uzaklara gitmedik.Sonrasında cesaret edemedim,bağladım dışarı çıkarken 1-2 defa...Baktım çok korkulacak birşey değil,Burcunun dediği gibi bol yedek ve adaptörle çıkıyoruz artık.Potty'nin seyahat türü adaptörü hayat kurtarıcı resmen.Bu arada geceleri Zeyno emiyor ve bezi genellikle çok dolu kalkıyor.Gece bezsiz yatırmıyorum şimdilik.Önce bizim hazır olmamız gerekiyor galiba.Bence Nilsu 1 hafta içinde halledecek.Kolay gelsin

anneyazar dedi ki...

Ben de adeta kendimi parkta sizi izlerken buldum :) Çok güzel anlatmışsın Özlem'cim tanıştığımıza yeniden memnun oldum kalemine sağlık:)